IV. HAÇLI SEFERİNİN BALKANLARIN ETNİK YAPISINA ETKİLERİ

Mehmet YILMAZ

Öz


IV. Haçlı Seferi sırasında İstanbul’u ele geçiren Latinler, 57 yıl boyunca şehri işgal altında tutarlar. Bu sırada Trabzon, İznik ve Epir olmak üzere üçe bölünen Bizans yönetimi, Balkanlar üzerindeki hâkimiyetini tamamen kaybeder. 1204 yağması sırasında kan dökülerek kilise mallarının talan edilmesi, Bizans ile Latinler arasında kalıcı bir kırılmaya neden olur.

IV. Haçlı Seferi’nden sonra Venedik ve Cenova tarafından ekonomik vesayet altına alınan Bizans, parasızlık yüzünden bir daha donanma kuramadığı gibi, güçlü bir orduya da sahip olamaz. Bu durum Balkanlarda Bulgarlar, Sırplar ve Boşnakların tamamen bağımsız hareket etmelerine neden olur. Epir’de yaşayan Arnavutlar uluslaşma sürecine girerler.

XIII. yüzyıl başlarında Balkanların güney kıyıları ile Akdeniz ve Ege’de birçok ada ve şehre yerleşen Venedik, Akdeniz’in en güçlü sömürgeci devletleri arasına katılır. Vaktiyle buralara yerleşen Slavlar, zamanla kuzeye doğru göç ederken, Rumların yoğunlaştıkları görülür.

Sefer sonrasında Bizans’ın elinde kalan topraklar, daha çok Rum nüfusun yaşadığı bölgelerdir. Bu nedenle Bizans, XIII. yüzyıldan sonra bir ulus devlet görünümü kazanır. Yine İstanbul yağmasına karşı duyulan öfke, İstanbul ve Mistra’da toplanan aydınlar arasında ulusçuluk hareketine dönüşür.

Ekonomik ve askeri bakımdan Bizans’ın her geçen yüz yıl biraz daha çökmesine sebep olan IV. Haçlı Seferi, Osmanlıların Balkanlara geçişini kolaylaştırır. Yarımadaya Türklerin gelmesiyle, Balkanların etnik yapısı daha da çeşitlenir. Din değiştirmeğe zorlanmayan bu etnik gruplar, Osmanlı yönetiminde âdeta uyuyan hücrelere dönüşerek varlıklarını XX. yüzyıla kadar sürdürürler. 


Tam Metin:

PDF

Refback'ler

  • Şu halde refbacks yoktur.


Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.