ORTAÇAĞ ANADOLUSU'NDA KULLANILAN TIBBÎ BİTKİLERİN X. YÜZYILDAN XII. YÜZYILA KADAR TEDARİĞİ
Öz
Ortaçağ’da Selçuklular ve diğer Anadolu beylikleri arasında pek çok yönden mücadeleler yaşanmıştır. Bu mücadelelerin bir tarafını da entelektüel bilgiye sahip olmak oluşturmuştur. Bunun için Anadolu beyleri Dârü’s-sıhha, Dârü’ş-şifâ ve Mâristanlar inşâ etmişler ve bu binalarda çalışanlar için her türlü gereksinimi karşılamaya çalışmışlardır.
Özellikle Haçlı Devletleri kurulduktan sonra Doğu Akdeniz’den Anadolu’ya doğru kayan ticaret yolları bölgede çok sayıda kervansaray kurulmasına sebep olmuştur. Güvenli ticaret yollarının etrafında bulunan sağlık binaları birçok hekimin Ortadoğu’dan Anadolu’ya geçmesine vesile olurken burada sentezlenmiş olan Yunan-İran-Hint tıbbının İslâm dünyası içinde geliştirilmiş hali Anadolu’ya taşındı.
Bu tıbbi bilgi hastalıkların tedavisinde öd ağacı, misk, kâfur, belsam ve helile gibi pek çok bitkinin kullanılmasını mümkün kılıyordu. Fakat bu bitkilerin hepsi Anadolu’da bulunamazdı. Sağlık binalarının yakınlarından geçen ve bilinen Dünya’nın her yerine ulaşan ticaret yolları vasıtasıyla bitkiler bu binalarda çalışan entelektüellere sağlanmaya başlandı.
Bitkilerden bazıları ipek yolu üzerinden temin edilirken bazıları ise Çin’in doğu kıyılarında bulunan ticaret limanlarından çıkıp Serendib’e bağlanıyor ve Baharat yolundaki bitkilerle birlikte kuzey-batı yolundan Anadolu’ya doğru getiriliyordu. Ayrıca Endülüs yolu da Ortaçağ’da bitki taşınan ticaret yollarından biri idi.
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.